Okul Fobisi ve Okula Uyumsuzluk
Uzman Klinik Psikolog Gülten Demirdöven yazdı
Okul Fobisi ve Okula Uyumsuzluk
Okul Fobisi ve Okula Uyumsuzluk
Çocuğunuz okula gitmek istemiyor, okul saati geldiğinde karın ağrıları, mide bulantısı şikâyetleri ile size geliyor, o gün okula göndermediğinizde bu ağrılar bir iki saat içerisinde geçiyorsa, ağlama krizleri ile karşı karşıya kalıyorsanız, çocuğunuzda okul fobisi olabilir.
Okul fobisi, çocuklarda sıkça rastlanan problemlerden bir tanesidir. Çocukların okula gitme ve okulda bulunma süreçlerinde verdikleri tepkiler okul fobisinin en temel özellikleridir. Bu tepkiler kimi zaman ağlama krizleri, kimi zamansa huzursuzluk, gerginlik, isteksizlik ve okula gitmemek adına gösterilen dirençlerdir. Genellikle 5-6 yaş ile 11-12 yaş aralıklarında görülür.
Okul dönemine dek genellikle ailesi ile zaman geçiren, anne-babası ya da kendisine bakım veren kişiler ile birlikte olan çocuklarda okul fobisi sıkça görülür. O güne de alıştığı korunaklı ortamdan bambaşka bir ortama geçiş yapan çocuk, ilk zamanlar ürkebilir. Bunu da ağlayarak, tepki göstererek dile getirir çoğu zaman.
Yaşanan bu stresin temel sebebi okul kavramı, okulu tanıyamama, belirsizliklerden korkmadır. Okula başlama süreci yaşanan bu korkulardan, endişelerden dolayı sorun haline gelebilir. Okula başlamadan önce çocukların okul hakkında bilgilendirilmesi, hissettikleri duyguların anne-baba ile paylaşımının sağlanması önemlidir. Bu aşamada, çocuklar kendi duygularını aktarırken, anne babaların verecekleri yanıtlar da çocuk için büyük önem taşımaktadır. Yanıtların, çocuğu anlamaktan yoksun olması çocukların içe kapanmasına, duygularını bastırmasına sebep olabilir.
Okul fobisinin nedenlerinden bir tanesi de, anne ile çocuk arasındaki bağdır. Doğduğu ilk günden beri annesi ile çok fazla zaman geçiren çocuk, anneden ilk ayrılığını genellikle okul döneminin başlangıcında yaşar. Bu ayrılık, anne ile çocuk arasındaki bağ ne kadar kuvvetli ise, o kadar zor olur.
Aşırı koruyucu anne-babaların çocuklarında da sıkça rastlanan bir durumdur okul fobisi. Aşırı koruyucu bir ailede yetişen çocuk, tek başına adım atmaktan, kendisini ifade etmekten korkar. Özgüven sorunu yaşar. Okula başladığı ilk gün itibariyle kendisini güvende hissettiği evinden ayrılmaksa adeta bir kriz ortamı yaratır.
Kimi zaman çocuklar kadar annelerinde bu dönemde zorluk yaşadığı gözlenir. Her an çocuğu ile vakit geçiren anne, çocuğunun okula başlaması ile birlikte evde hissettiği boşluktan dolayı sıkıntılı günler geçirebilir.
Okul fobisi, sadece okula başlangıç dönemlerinde görülmeyebilir. Kimi zaman sorunsuz olarak okula giden çocuklarda aniden ortaya çıkabilir.
Bu durumu tetikleyen kimi alt sebepler vardır bunlar:
• Aile bireylerinden birinin ölümü ya da hastalığı,
• Okul/öğretmen değişiklikleri,
• Öğretmen ile çocuk arasında yaşanan problemler,
• Okulda şiddete maruz kalmak,
• Ebeveynlerin problemlerinin çocuğa yansıması, boşanma ve ayrılıklar,
• İstenilen başarıyı elde edememe,
• Yeni bir kardeş,
• Uzun süreli tatiller, hastalık nedeniyle okuldan uzun süre ayrı kalma gibi.
Okul Fobisi Yaşayan Bir Çocuğunuz Varsa…
• Okul fobisi yaşayan çocuklar, okula karşı gösterdikleri bu aşırı tepkiler karşısında, eleştirilir, azar işitir, şiddet görürse, bu durum düzelmek yerine daha da artabilir. Bu sebepten dolayı çocuğu anlamak, onu doğru yönlendirmek ve ona uyum sağlaması için yardımcı olmak önemlidir. Çocuklar bu durumu istemsiz olarak yaşamakta ve okul fobisi kaygılarından kaynaklanmaktadır.
• Anne-baba-öğretmen iş birliği, okul fobisi yaşayan çocuklara yardımcı olmak adına atılabilecek en önemli adımlardan bir tanesidir.
• Çocuğa öğretmeniyle iyi ilişkiler kurabileceği, okulun güvenli bir ortam olduğu, bir sıkıntı yaşadığında öğretmeninden destek alabileceğini anlatılmalıdır.
• Doğumdan itibaren sürekli olarak anne babası ile vakit geçiren çocuk, yaşıtları ile aynı ortamda kaldığında zorluk yaşayabilir. Bu sebepten dolayı, erken yaşlardan itibaren çocuklar farklı ortamlarda bulunmaya, yaşıtları ile vakit geçirmeye alıştırılmalı, özgüvenlerinin gelişmesi için onlara yardımcı olunmalıdır.
• Çocuklar okula gitmemek adına kuvvetli direnç gösterebilir. Bu durumlarda ebeveyn kararlılığı oldukça önemlidir. Çocukların okula gitmeme isteği kabul edilmemeli, gerekirse bir süre anne ya da baba ile okula gitmelidir.
• Kimi zaman çocuklar, okula gidebilir fakat sınıfa girmekte sorun yaşayabilir. Bu durumda anne-baba onu kapıda bekleyebilir, alışma sürecinde ona destek sağlayabilir. Aşamalı bir ayrılık çocukların daha kolay alışmalarını sağlayacaktır.
• Öğretmenlerin okul fobisi yaşayan çocuklara bir süre gösterecekleri hassasiyet ve ilgi, çocuğun okula alışma sürecinde ona yardımcı olacaktır.
Okula Uyum Sağlayamayan Çocuklar ve Eğitim-Öğretim
Çocuklar kimi zaman yaşıtlarıyla ya da başkalarıyla anlaşmakta güçlük çekebilir. Yaşadıkları bu zorluklar okula uyumsuzluk, sınıfa uyumsuzluk olarak da yansıyabilir ve yaşanan bu uyumsuzluk biyolojik, psikolojik ve sosyoekonomik sebeplerden kaynaklanabilir.
Uyumsuz çocuklar, kendi benliği ve çevresiyle dengeli ve etkili ilişki kurma, geliştirme ve sürdürmede güçlük çeken bu yüzden gelişimleri sekteye uğrayan ve çevresindekilerin olağan ilişkileriyle düzeltilemeyen davranış kalıplarına sahip olan çocuklardır. Bu çocuklarda sinirlilik, okula uyumsuzluk, problem çıkarma, aşırı hırs, dikkatsizlik, öfke nöbetleri, utangaçlık, kıskançlık, güvensizlik görülebilir. Bu davranışların süreklilik göstermesi ise bir davranış bozukluğunu yansıtır. Uyumsuz çocuklarda bu davranışlar sürekli olarak görülür. Bu yapıları ise çocukların okula uyum sağlamalarını, arkadaşlarıyla iyi ilişkiler içerisinde bulunmalarını, iletişim kurmalarını ve akademik başarılarını derinden etkiler ve bu çocukların özel eğitim görmeleri gerekebilir.
Uyum sağlamakta güçlük çeken çocuklara öğretmenlerin göstereceği özveri ve sağlanacak destek, bu çocukların topluma kazandırılabilmesi için oldukça önemlidir. Öğretmenlerin bu çocukları tanımaya çalışmaları, aileleri ile kuracakları iletişim, teşhis ve tanı için yapılabilecek testler konusunda yardımcı olmaları; çocuklardaki uyumsuz davranışların erken müdahale ile sürekli hale gelmesini önleyecektir.
Uyumsuz çocuklarda,
• Antisosyal davranışlar (okuldan, evden kaçma, hırsızlık yapma gibi.),
• Parmak emme, altını ıslatma, tikler, yalan söyleme gibi alışkanlıklar,
• Duygusal gelişimle ilgili problemler (Kıskançlık, kriz, düşmanlık, utangaçlık gibi.)
• Konuşma güçlüğü, okuma yazma güçlüğü,
• Ağır ruhsal bozukluklar (şizofreni, paranoid, depresyon gibi.)
• Cinsel problemler (sadizm, mazoşizm eğilimleri gibi.) görülebilir.
Bu tür davranışların ortaya çıkmasında genetik yatkınlık, kalıtım, bedensel etkenler, temel gereksinimlerin doyurulamamış olması, çevresel ve sosyoekonomik sebepler bulunabilir.
Uyumsuz Çocuklar İçin Neler Yapılabilir?
• Davranış bozuklukları gözlenen çocukların, aileleri ve öğretmenleri tarafından gerekli yönlendirmeleri yapılarak, müdahale edilmesi, teşhis ve tanı için uzman desteği almalarının sağlanması önemlidir.
• Uyum sağlamakta güçlük çeken çocukların temel ihtiyaç ve gereksinimleri göz önünde bulundurularak hazırlanacak eğitim programları ile eğitim öğretime katılımları sağlanabilir.
• Öğretmenlerin bu çocuklarla kuracakları iletişim oldukça önemlidir. Uyumsuz çocukları da dâhil edecek, onların katılımlarını da sağlayacak bir eğitim yöntemi sınıf içerisindeki düzenin sağlanmasına, uyumsuz çocukların da öğrenime katılmasına destek olacaktır,
• Uyumsuz çocukların çeşitli sanatsal faaliyetler ve etkinliklerle kendilerini ifade etmeleri sağlanabilir.
• Bireysel eğitimlerle akademik başarılarının yükselmesine destek olunabilir, okuma yazma, problem çözme yetenekleri geliştirilebilir,
• Davranış bozukluklarının derecelerine ve sürekliliğine göre, uyumsuz çocukların özel eğitim almaları gerekebilir.
http://www.uzmanklinikpsikolog.com